Preloader image
İÇİNDEKİLER

Cengiz Törökul Aytmatov

Çağdaş Türk Öykücülüğünün Kilit Taşı...
TÜRK YAZARLARI

Cengiz Törökul Aytmatov

Kırgız halkını dünyaya tanıtan ünlü yazar, senarist, diplomat Cengiz Aytmatov 12 Aralık 1928 yılında, Talas bölgesindeki Şeker kıştağında (köyünde) doğmuştur. Babası Törökul Aytmatov siyaset adamı, Tatar Türk’ü annesi Nagima Abdulvalieva, insan haklarını savunan tanınmış bir kişidir. Törökul Aytmatov 1933 yılı Moskova’ya eğitim için gitmiş ve ailesini de yanına almıştır. 1937 yılında karısını çocuklarıyla Şeker’e göndermek zorunda kalmış ve gelecekteki yazarın babasıyla son görüşmesi o güne denk gelmiştir.

 

2. Dünya Savaşı Yılları

 

Kırgızistan’a gelince amcası Rıskulbek, yirmi beş yaşında bir genç olmasına karşın sürekli hastalanan anneye ve dört çocuğuna sahip çıkmış ama az zaman sonra «halk düşmanı» denilerek tutuklanmış ve ondan da haber alınamamıştır. Aile çok zor duruma düşmüş, toplum tarafından dışlanmıştır. O yıllarda Cengiz Aytmatov’a, aileye babalık etme görevi düşmüştür. Daha sonra 1991 yılında, yazarın babasının, Stalin’in emriyle, Sovyet düşmanı ve milliyetçi diye suçlandığı, yüz otuz yedi aydınla beraber 1938 yılında öldürüldüğü ve Çon-Taş kıştağında gizlice gömüldüğü ortaya çıkmıştır.

 

«Kara mektubu» Dağıtmak Görevi

 

Yazar, babaannesi Ayımkan’ın yanında zaman geçirdiği için çok şanslı olduğunu söyleşilerinde belirtmiştir. Babannesi, Aytmatov’u her yaz tatillerinde yaylaya yanına alıp çocuk masallarını, efsaneleri anlatmış ve torununun hayal dünyasına büyük bir zenginlik katmıştır. Çocukluğu zor bir döneme denk gelmiş ve II. Dünya Savaşı zamanında okuma yazması iyi olduğu için on dört yaşında köyündeki sekreterliğe işe alınmıştır. Yetişkinlerin hepsi savaşta olduğundan dolayı ölüm haberi olan «Kara mektubu» bile dağıtmak da onun görevi olmuştur. Halkın acı kaderine şahit olması, kişilerin dertlerini kağıt üzerine dökmesine yol açmıştır.

 

Zorlu Koşullarda Eğitim

 

Aytmatov savaş sonrası okula devam etmiş ve sekiz yıllık dönem tamamlanınca Kazakistan’da Cambul Veterinerlik Teknik Okulundan 1953’de başarıyla mezun olmuştur. Ardından Bişkek (Rus işgalindeki eski adıyla Frunze) Tarım Enstitüsü’nde, 1956 ile 1958 yılları arasında da Moskova’da, Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü’nde eğitim almaya başlamıştır.

Aytmatov okurken ve bir yandan da üç yıl boyunca veteriner olarak çalışırken Rus ve Kırgız dillerinde eserler yazmıştır. Yazarın ilk eseri «Gazetçi Çocuk Dzyudo» 6 Nisan 1952’de “Kırgız Komsomol’’ gazetesine yayınlanmıştır. Louis Aragon çevrisiyle 1958 yılında Fransa’da yayınlanan Cemile adlı yapıtıyla dünya onu tanımıştır. 1959-1965 yılları arasında «Literatürlü Kırgızistan» dergisinde baş editör, «Pravda» gazetesinde de muhabir olarak çalışmıştır. 1963’de «Cemile», «İlk öğretmen», «Selvi Boylum Al Yazmalım», «Deve Gözü» adlı yapıtlarını kapsayan «Dağlar ve Bozkırlardan Masallar» adlı öykü derlemesi ile Lenin ödülünü almıştır. 1961’de A. Saharova tarafından «Geçit», 1965 yılı Andrey Konçalovski tarafından «İlk Öğretmen», Larisa Şepitko tarafından «Deve Gözü» öyküleri sinemaya uyarlanmıştır. Aytmatov öyküleri, Kırgız sinemasının temelini oluşturmuştur. Opera ve tiyatroda sahnelenmiştir. Dünyanın 176 diline çevrilip, 128 ülkede yayınlanmış ve yirmiden fazla filmi çekilmiştir.

 

Kırgız Türklerinin Yıldızı

 

Yazar, insanlığın ortak değerlerini öne çıkarırken, Kırgız halkının engin kültürüne, köklü tarihine de yapıtlarında yer vermiştir. Öykülerindeki kahramanlar, toplumda terbiye surecine katkı koyan önemli özellikleri taşıdığı için, kimi ülkelerde Aytmatov yapıtları, eğitim öğretim alanına girmiştir.
1968’de «Elveda Gülsarı», 1977’de «Beyaz Gemi», 1983’de «Gün Olur Asra Bedel» eseri ile üç kez Sovyet Devlet Edebiyat Ödülü’nü almıştır.
Aytmatov, 1966 yılından 1989’a kadar SSCB Yüksek Sovyet’i üyeliğinde, 1990-94 yılları arasında Benelüks ülkelerinde Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu’nu temsil etmiştir. Kırgızistan’ın bağımsızlığından sonra 1994 yılından 2008 yılına kadar Kırgızistan Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak, ülkesini Fransa, Belçika, Luksemburg, Hollanda’da temsil etmiştir.

Aytmatov, 2008’de belgesel çekimleri sırasında Tataristan’ın başkenti Kazan’da üşütür ve zatürreye yakalanır. Zaten Şeker hastası olan Aytmatov, böbrek yetmezliği üzerine hastaneye kaldırılır ve son günlerini hastanede geçirir. Yetmiş dokuz yaşında, Almanya’nın Nünberg kentindeki hastanede, 10 Haziran 2008 günü yaşamını yitirmiştir. Yüz otuz yedi aydınla birlikte Stalin tarafından katledilen babasının yanına, Ata-Beyit toprağına verilmiştir.

 

Aytmatov Yapıtları:

Ayçüröök Rakimcanova

aycurook.rakimcanova@edekitap.com

Gazeteci

Okur Görüşlerine Açık Sayfa

Yorumlayınız