İlimlerin Sayımı
“Kardeşim, beyhude ve kötü şeylerin sahasını bırak, gerçekleri kavrayıp, elde etmeğe bak! Ne bu dünya bizim için bir sonsuzluk evidir, ne de insan cihanda yenilmeyecek gibidir.”
“Kardeşim, beyhude ve kötü şeylerin sahasını bırak, gerçekleri kavrayıp, elde etmeğe bak! Ne bu dünya bizim için bir sonsuzluk evidir, ne de insan cihanda yenilmeyecek gibidir.”
Kişiliğin örselenmesi yahut sarsılarak oluşması sürecini, özgür bir ruhla gözlemleyen ve yorumlayan öyküleri, öldüğü yıl yayımlanan, Göç Zamanı adlı betikte yer aldı.
Rize’de çaylıkların arasında sessizce yatan, büyük hesap gününü bekleyen ata, dede kabirleri vardır. İnsana bir garip gelir önce bu. Her gün burun buruna, yan yana geçmişinizle birlikte olmak nasıl bir duygudur, anlamakta zorlanırsınız.
Balkan Bozgununun ve Birinci Dünya Savaşı yenilgisinin, ruhları acıyla beslediği korkunç ve çaresiz zamanlarda Faruk Nafiz Çamlıbel, ezinç gönlünü şiirle avutmayı, yurdun karanlık ufkuyla bunalan yanık yüreklere sözle umut olmayı seçer.
Bir memur bulur da kapıyı açtırırım diye, istasyona indim. Biraz yürüyünce lüks tren hiçbir düdük çalmadan hareket etti. Koşmak, trene yetişmek istedim. Ama koşamıyordum. Ayaklarım sanki tutmuyordu. Olduğum yerde çivilenmiş gibiydim. Baktım, lüks tren, içinde ışıklar ve sessizlikler taşıyarak, yağmurla birlikte uzaklaşıp gitti.
Memduh Şevket Esendal, günlük yaşamın her anından bulup çıkardığı konuları, kendine özgü, akıcı ve yalın bir Türkçe ile okuyucuya aktardı.
Öyküleri ve romanlarıyla bilinen Bahaeddin Özkişi, yapıtlarında, öne çıkarmak istediği gerçekliği kurguladı. Toplumu ve onu oluşturan bireyleri etkileyen, kendiliğindenmiş gibi görünen kasıtlı dokunuşları öne çıkardı.
Mehmet Rauf, Yaşadığı dönemin tüm katmanlarına ulaşan gözlem ve yansıtıcı anlatım gücüyle Türk düşünce evrenine önemli baylıklar kattı.
Yapıtlarını okuyanların, Türk dilinin arı duru yalınlığıyla buluşmaları, kaçınılmaz olarak onun öykülerini beğenerek anlamalarının da yolunu açtı.
Yaşamı değerli kılan törenin izleri ve insan olmanın gerektirdiği davranışlar, Kuveloğlu'nun romanlarında öne çıkıyor ve neredeyse ana izleği oluşturuyor.