Taymis Kıyıları
"Şimdi işimiz daha karışık, daha zor ve daha pahalı değildir. Asıl sermaye büyük milli kurtuluş harbinin ahlakı, imanı, cesareti ve feragatidir."
"Şimdi işimiz daha karışık, daha zor ve daha pahalı değildir. Asıl sermaye büyük milli kurtuluş harbinin ahlakı, imanı, cesareti ve feragatidir."
Kemal Tahir’in, Kancık Vuruş, Uyandırılan Işık, Dost Çelmesi, Derin Geçit diye dört bölümde anlattığı “kuruluş” öyküsünü içeren Türk romanı.
Cevat Şakir Kabaağaçlı, günce 13 Ekim 1973, Cumartesiyi gösterirken, Türk yazınına yirmiye yakın deneme, öykü ve roman betiği kalıt bırakarak, daha da önemlisi okuyan yüreklerde iz bırakarak sonsuzluk acununa yelken açmış.
Ak Deve romanı, Azerbaycanlı Türk yazar Elçin Efendiyev’in, Türkiye Türkçesiyle, 1999 yılında yayımlanan dördüncü betiği.
Türk yazınında ilk tinsel roman olarak kabul edilen Eylül (1899), yazarın da ilk yapıtıdır. Mehmet Rauf, romanla başladığı yazın yaşamında şiir, öykü ve tiyatro oyunlarından oluşan pek çok yapıt üretti.
“Kardeşim, beyhude ve kötü şeylerin sahasını bırak, gerçekleri kavrayıp, elde etmeğe bak! Ne bu dünya bizim için bir sonsuzluk evidir, ne de insan cihanda yenilmeyecek gibidir.”
Kişiliğin örselenmesi yahut sarsılarak oluşması sürecini, özgür bir ruhla gözlemleyen ve yorumlayan öyküleri, öldüğü yıl yayımlanan, Göç Zamanı adlı betikte yer aldı.
Rize’de çaylıkların arasında sessizce yatan, büyük hesap gününü bekleyen ata, dede kabirleri vardır. İnsana bir garip gelir önce bu. Her gün burun buruna, yan yana geçmişinizle birlikte olmak nasıl bir duygudur, anlamakta zorlanırsınız.
Balkan Bozgununun ve Birinci Dünya Savaşı yenilgisinin, ruhları acıyla beslediği korkunç ve çaresiz zamanlarda Faruk Nafiz Çamlıbel, ezinç gönlünü şiirle avutmayı, yurdun karanlık ufkuyla bunalan yanık yüreklere sözle umut olmayı seçer.
Bir memur bulur da kapıyı açtırırım diye, istasyona indim. Biraz yürüyünce lüks tren hiçbir düdük çalmadan hareket etti. Koşmak, trene yetişmek istedim. Ama koşamıyordum. Ayaklarım sanki tutmuyordu. Olduğum yerde çivilenmiş gibiydim. Baktım, lüks tren, içinde ışıklar ve sessizlikler taşıyarak, yağmurla birlikte uzaklaşıp gitti.