Preloader image
İÇİNDEKİLER
Title Image

Author: Meral Korkmaz

meral korkmaz

Penceremde Üç Top Menekşe

Bir yandan kendimle konuşuyorken, diğer yandan da balkona birikmiş karları süpürdüğümün fakında değildim, bir silah sesiyle irkilene kadar. Dallara tünemiş kuşlar birden korkuyla havalandılar. Bir kadın çığlığı karıştı silah sesine. Siyah saçları geceye atılan kement gibi savruldu kadının önce, sonra düştü bembeyaz karların üstüne. Bir şeyler

edekitap

Türküsüz Manisiz Dibek mi Dövülür!

Daha ne maniler ne türküler söylenirdi. Her işin, her başın türküsü ayrıydı. Bu yurt görenekli gadındır, gözel nakışlar işler. İşte böyle evladım, bizim zamanımızda gönül işleri böyle başlar, mezara gadar gideridi.

Sarı Lale ve Son İstek…

Annette’nin yanı başında, içimden dua ederken ellini tuttum. Aslı, bir pamuk parçasını suya ıslatıp Annette’nin dudaklarını sildi. Hırıltıya dönüşmüştü soluğu. Derin bir nefes aldı, göğsü kalktı ve bıraktı nefesini, göğsü indi geri. Elimi iyice sıktı ve tam o anda odanın penceresi ansızın açıldı.

XII. Karl

Zoraki Konuk Demirbaş Şarl

“Deli Mustafa ve komutanı Ömer Paşa, aynı İsveçli kıza âşık olurlar. Sevdikleri kız uğruna iki erkek kıyasıya kavgaya tutuşurlar. Deli Mustafa komutanı Ömer Paşayı hançeriyle öldürür. Deli Mustafa yargılanır ve Karlshamn kalesinde idam edilir.”

Kar Yağıyor gurbetimin dağlarına

Kar Yağıyor Gurbetimin Dağlarına, Üşüyorum…

Asya benim mektup arkadaşımdı. Mektup arkadaşım, mahkûm arkadaşım Asya ile tanışmama vesile olan, bir gazetenin arka sayfalarına düşülen küçük bir ilandı. Yolladığım kitapların birine, “Bu kitabın ulaştığı kişi, artık arkadaşız” yazmıştım. Adresimi de eklemiştim.

Bize Uzaylı Geldi Dedim İnanmadınız

Her şeyi atarabacı Hüseyin başlattı… Televizyon denen sihirli kutu o günlerde pahalı ve lüks bir eşyaydı. Bizim at arabacı Hüseyin’in evinde bu sihirli kutudan yoktu. Garibim Hüseyin neyle alsın, nasıl alsın? Altına serecek çulu, üstüne atacak yorganı yoktu. Çocuk kısmı yoktan anlamaz, Hüseyin’in çocukları da anlamıyordu.