Title Image

ROMAN Tag

Hüseyin Rahmi Gürpınar

Şık

Şık denince elinde gantı, cebinde kartı olan, fakat üstünde nakdi bulunmayan nazenin, derhâl bastonuyla, kostümüyle, nazarlarda tecessüm eder!

Abbas sayar

Türk’ün Kara Gün Yoldaşı At

Doru kısrak dördüncü günü önüne konan otu, arpa kırmasını yedi. Soluğu derinleşmiş, sıcaklaşmıştı. Gözlerindeki kızartı geçmiş, göz akı yeniden görünmüştü. Başı dikti. Gövdesindeki güçsüzlük sona ermişti.

Attila İlhan

Tek Parti, Tek Şef, Tek Millet!

Güzel güzel düzenlenmiş, sıralanmış dosyalarım; kenarına notlar alınmış belgelerim, titizlikle hazırlanmış fişlerim yok. Benimkisi bir büro çalışması değil. Siz isterseniz herif romanlarını yaşıyor deyin. Ne yapalım, benimki de böyle bir suç.

ÇALIKUŞU

Çalıkuşu

Bir dakika sonra ayrılmışlardı. Feride, uzun bir susuzluktan sonra berrak bir dereden kana kana su içen bir kuş gibi canlanıyor, ayağını yere vurup yüzünü göstermemek için bir yandan bir yana çevirerek: - Ne ayıp, Yarabbi, ne ayıp! Sen sebep oldun vallahi, sen sebep oldun, diye hırçınlaşıyordu. Yanlarındaki ağacın

Atlılar

Atlılar, yazarın bilerek yaptığı yanlışların görmezden gelinmesi halinde çok etkileyici bir Türkistan romanı ve bir dönemin Afganistanıyla ilgili ipuçlarıyla dolu bir başyapıt.

hüseyin rahmi gürpınar

KUYRUKLU YILDIZ ALTINDA BİR İZDİVAÇ

İrfan iç güveysi gidiyordu. Pazartesi günü nikâh kıyıldı. Zifafın Haley’in leyle-i temasına müsadif olması matlup olduğu için çarşamba günü yüz yazısı addedilecek, perşembe gecesi güvey girilecekti. Feriha Hanım’ın arzusu böyleydi.