ede yayımcılık, kitap (betik), resim (betiz) ve film (sınalga) ana izleklerinde sanat yapıtlarının üretimi, yayımı ve dağıtımı ile ilgili çalışan Ede Fyrpodt Ltd. Şti. kuruluşudur.
Bir yandan kendimle konuşuyorken, diğer yandan da balkona birikmiş karları süpürdüğümün fakında değildim, bir silah sesiyle irkilene kadar. Dallara tünemiş kuşlar birden korkuyla havalandılar. Bir
Dilek Çınarı, Şevket Bulut’un dokuz öykü betiğinin üçüncüsü. İlk baskısı 1975 yılında Türk Edebiyatı yayınlarından çıkan yapıtta, on dört ayrı öykü yer alıyor.
Ortaya çıkan tabloda içler acısı bir durum vardı. Toplamda bir tabanca beş de av tüfeği bulunuyordu köyde. Bu silahlar ile köyü savunulamazdı. Köylüye silah gerekti.
Yanında donakalmış bir insanın gözlerine doğru elini uzattı ve salladı, hareket yoktu. Bir adım ileriye gitti, kimse fark etmedi. Sağa gitti, sola gitti, biraz koştu
O gün de her zaman ki gibi şıktı, beyaz gömleği, siyah frağı üzerindeydi. Üzerinde olan birde güneşin yakıcı ışıklarıydı, kafasını kaldırıp güneşe baktı, gülümsedi, öleceğini
Tanrının gökte de olduğuna inananlardandı. Evin tavanını hiçe sayarak yukarıya baktı. Önce göğü hayal etti sonra da göğün sahibini. Ona şöyle yalvardı: “Al benden tüm
Bugün karşı apartmanı yıktılar. Kocaman iş makineleri tonlarca ağırlıktaki beton yığınlarını iki saat içerisinde toplayıp gittiler. Balkonda öylece oturup yaptıkları işi seyrettim.
Cezveden fincana dökülürken yaydığı iç açıcı kokusuyla ve yanında lokumla ikram edilen Türk Kahvesini yudumlarken, insan nasıl bir başka millet için kötü düşünebilir ve hâlâ
Kemal Abinin ev sahipliğinde üç beş arkadaşla yaptığımız o iftar hayatımın en güzel iftarı, yediğimiz o bir tas çorba, hayatımda içtiğim en güzel çorba oldu.
Tebriz Sarayı'ndaki serüven, tarihin karanlığına karıştı, sır oldu. Ama eski zengin Muhsin Çelebi; bu kaftan için girdiği borçları verip, çiftliğini, mandırasını, iratlarını rehinden kurtaramadı.