Preloader image
Title Image

BETİK DEĞİNİLERİ

reşat nuri güntekin

Acımayı Öğreten Öykü Acımak

Defter burada bitiyordu. Yalnız birkaç sahife ötede okunmayacak kadar karışık ve fena bir yazıyle şu satırlar vardı: “Zehrayı gördüm. Büyümüş hemen hemen bir genç kız olmuş. Dört seneden beri görmemiş olmama rağmen o kadar çocuğun içinde derhal bulup çıkardım.

eflatun cem güney

Sözler ve Sesler: Türk Halk Türküleri

Bu lirik ve titrek nağmeler, sadece yüreğimizi bir müzik tadiyle ısıtarak, okşayarak tatlı tatlı titretmekle kalmıyor; bizi âdeta, kendi dar kabuğumuzdan taşıran bir zevk ve heyecanla büyüleyerek türkülerden örülmüş renkli, sihirli bir âleme götürüyor..

hanende melek

Yeni Dünya ve Hanende Melek

Bir kabahat işliyormuş gibi çabuk ve sinirli hareketlerle çantasını tekrar açtı, biraz evvel aldığı bir buçuk lira yevmiye ile dünden kalan yirmi otuz kuruş parayı kızın avucuna sıkıştırdı. Sonra hiç arkasına bakmadan, yanı başında sessizce yürüyen garsonla beraber, çamurlu yollardan geriye, kendisini bekleyen han odasına döndü.

hikmet birand

Alıç Ağacı ile Sohbetler

Tre­nimizin kıvrıla dolana ilerlediği vadiyi ve iki yanından yükselen sırtları yamaçları örten ağaçların, çalıların yeşilliği, bir gün önceki bozkırlar gi­bi değil, değişikti. Bu benim görmediğim, bilmediğim bir başka güzel­likti.

tahir alangu

Tahir Alangu’nun Keloğlan Masalları

"Keloğlan'ın zekası, mehareti, başarıları, aşağı bir toplum katından geldiğini, çirkinliğini, hatta kelliğini bile unutturur. Masalları dinleyenlere sevimli ve cana yakın göründüğü kadar, padişahın kızına bile sonunda kendini sevdirecektir."

grigory Petrov beyaz zambaklar ülkesinde

Beyaz Zambaklar Ülkesinde

“Bakın, kenevirden ip, urgan örüyorlar. Önce çok ince kenevir liflerini alıp ince ipler büküyorlar. Bunların birkaçını birlikte büküp kalın ip yapıyorlar. Birkaç kalın ipi de bükerek büyük gemilerinin bağlandığı urganları meydana getiriyorlar. Bizim işimiz de buna benzer. Aydınların dağınık güçlerini bir araya toplayarak, iki milyonluk milletimiz

Peyami safa

Peyami Safa’nın Attila Romanı

Harblerin dâima ön safında giden ve yüz bin ok arasında ölmeyen, ölmek bilmeyen, ölemeyen lâyemut «Attilâ» bir kadının batırdığı zehirli dikiş iğnesiyle öldü. «Attilâ» bir kadın tarafından öldürülmüştü. Hayır, «Attilâ» bir kadın tarafından öldürülmeğe râzı olmuştur, çünkü «Attilâ» bir medenîden fazla kadınları sevmesini ve anlamasını bilirdi.

Abbas sayar

Türk’ün Kara Gün Yoldaşı At

Doru kısrak dördüncü günü önüne konan otu, arpa kırmasını yedi. Soluğu derinleşmiş, sıcaklaşmıştı. Gözlerindeki kızartı geçmiş, göz akı yeniden görünmüştü. Başı dikti. Gövdesindeki güçsüzlük sona ermişti.