Title Image

DERGİ

Türk Dilinin Kollarıyla Yarına Türkçe Yazılar...
ülker abiş kekilbayev

Türkistan’da Urker, Türkiye’de Ülker

Her ayrıntının uzun uzun anlatıldığı romanda, Türkiye’de karşılığı yokmuş gibi ya yabancı sözcüklerle yeri doldurulan ya da kasıtlı olarak yerine kısırlaştırıcı küresel sözlerin sokuşturulduğu pek çok özgün söz varlığı okura anımsatılıyor. Roman, yalnızca bu söz baylığı için bile mutlaka okunmayı gerektiriyor. Yazım yanlışlıkları, kural dışılıkları ve

Mürebbiye

Anjel, Garp metaının Şark’ta para ettiğini bildiğinden ve kendini de o metalardan biri addeylediğinden hem ziyaret hem ticaret maksadıyla Mösyö Maksim’in peşine takılır, birlikte Dersaadet’e gelirler.

Kızılayda Bir kitapçı

Kızılay’da Bir Kitapçı: Düzen Bozan

Açtı kitabın kapağını, ‘’şanslı okuyucuma benden bir armağan’’ yazıyordu adının altında. ‘’Şans!’’ dedi ve diğerini aldı eline. ‘’benden şanslı okuyucuma bir armağan’’ yazıyordu bunda da. Bu kitabı da yerine koyup arkalardan bir kitap aldı. ‘’benden bir armağan’’ yazıyordu bunda da.

sait faik

Son Kuşlar

Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı. Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için degil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük.

meral korkmaz

Penceremde Üç Top Menekşe

Bir yandan kendimle konuşuyorken, diğer yandan da balkona birikmiş karları süpürdüğümün fakında değildim, bir silah sesiyle irkilene kadar. Dallara tünemiş kuşlar birden korkuyla havalandılar. Bir kadın çığlığı karıştı silah sesine. Siyah saçları geceye atılan kement gibi savruldu kadının önce, sonra düştü bembeyaz karların üstüne. Bir şeyler

ali köse

Ne olacak bu oğlanın hali?

Koca Hikmet arkalarında yorgun argın, ayaklarını sürükleyerek yürüyor, Ana ise en arkalarında soğuktan titreyen cılız çocuğa bakıp kendine soruyordu: ‘’Allah Allah! Bu gerçekten benim oğlum mu?’’