Caddeler Sokakları Kıskanır
Türkmenistan, masal dağının ardındaki bir ülkedir ama şimdiden sonra masal değildir.
Türkmenistan, masal dağının ardındaki bir ülkedir ama şimdiden sonra masal değildir.
Koca Ali yine cevap vermedi. Acı acı gülümsedi. Kızardı. Sonra birden sarardı. Hızla döndü. Bilediği satırların en büyüğünü kaptı. Sıvalı kolunu yüksek kıyma kütüğünün üstüne koydu. Kaldırdığı ağır satırı öyle bir indirdi ki…
Osmanlı Sarayının kimileyin sahiplendiği, kimileyin başınızın çaresine bakın diyerek görmezden geldiği bir avuç Türk’ün kurduğu “Garp Ocakları”, Akdeniz’i, nasıl “Türk Gölü” adıyla anılır kıldının öyküsü, Turgut Reis.
Soğuk havada ocakta demlenen çayın leziz tadı nasıl ki damaklarda tat bırakıyorsa, Bir çay içiminde Türkmenistan da benim ruhumda öyle iz bıraktı.
Bizim orada kışın öyle çok kar yağar ki ta benim boynuma kadar çıkar. Her tarafı örter. Eğer ormana gitmek istesek, ancak boz at Alabaş’a binerek gidebiliriz. O, karları yara yara geçer.
İrfan iç güveysi gidiyordu. Pazartesi günü nikâh kıyıldı. Zifafın Haley’in leyle-i temasına müsadif olması matlup olduğu için çarşamba günü yüz yazısı addedilecek, perşembe gecesi güvey girilecekti. Feriha Hanım’ın arzusu böyleydi.
Yazar, farklı kültürel unsurlar üzerinden karşılaştırmalar yaparak izlenimlerini somutlaştırıyor ve yer yer okuyucuyu tarihin derinliklerine daldırıp çıkartıyor.