Etiket: FIKRA

  • Falih Rıfkı Atay

    Falih Rıfkı Atay

    Falih Rıfkı Atay, Osmanlı devletinin çöküş yıllarındaki bungun günlerin, yılmaz, dirençli bir aydını olarak  öne çıkan; içerden, dışardan desteklenen yıkıcı kötülüklere başkaldıran kuşağın içerisinde etkin olan bir yazın adamıdır.

    Yazdığı yazılardan dolayı, Mütareke dönemindeki İngiliz destekli Damat Ferit Paşa Hükümetince,“behamahal idam edilmek” uyarısıyla  Kürt Nemrut Mustafa Paşa Divanıharbi diye anılan, adaletsiz, tüzesiz yargılamaları nedeniyle tarihsel olarak eleştirilen sıkıyönetim mahkemesi kararıyla tutsak edilen, “Milli Mücedele” yanlısı gazeteci olarak öne çıkan bir direnişçidir.

    İkinci İnönü yengisinden sonra özgürlüğüne kavuşan Falih Rıfkı Atay, gerek gazeteci yazar, gerekse siyasetçi olarak gösterdiği inançlı, cesur duruşunu Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra da sürdürmüştür. Yazınsal kişiliği, gazetecilikle iç içe geçmiş; verimlerinde yalın, anlaşılır, etkileyici Türkçe kullanımına özen göstermiştir. Yazdığı dönemde, Türkçe için yaşamsal önemi olan bu özenle, halkın kolayca anlayabileceği bir biçem oluşturmuş, dilde yalınlığı yapıtlarıyla ortaya koymuş; Türkçenin işlerliğine büyük katkı sağlamıştır

    İşlediği konular arasında “Millî Mücadele” diye bilinen ulusal savaşım, Mustafa Kemal Atatürk’ün dirençli önderliği, devrimler, çağdaşlaşma çabaları öne çıkar. Gazete yazılarının  yanı sıra anı, gezi, inceleme türlerinde verimleri olan Falih Rıfkı Atay, Türk yazınında belgesel anlatım biçeminin öncülerindendir.

    Yazarın yurt dışı gezileri temelinde, bilgiye dayalı, güçlü, ayrıntılı gözlem gücüyle desteklenmiş anlatım yeteneğiyle yazdığı metinler, birer bellek niteliğindedir. Yurdu, yurttaşı için bağlam oluşturduğu önerilerle farklı yerleri, farklı ekinleri birer yazınsı yapıt baylığına büründürerek anlatması Falih Rıfkı Atay’ın öykücülüğünün önemli göstergesidir.

    Törütün, halk için olması anlayışına benzer biçimde; yazdıklarının kamunun yararına olmasını önceleyen yaklaşımı tüm yapıtlarında görünür. Konu seçiminde, öykülemede bireyselden çok, toplumsal olaylara ve tarihsel süreçlere odaklanmıştır. Gerek tanıklık ettiği olayları gerekse yaşanılan dönemin tinini yansıttığı, “Zeytindağı”, “Çankaya”, “Atatürk’ün Bana Anlattıkları” gibi yapıtları, Falih Rıfkı Atay’ın düşünce yapısını çok açık sergiler.

    Gençlik yıllarının başlangıcında, içinde bulundukları Türk ulusunun acınası durumuna; devletleri Osmanlının çöküşüne tanıklık eden kuşaktan olan, 1984-1971 yılları arasında ömür süren Falih Rıfkı Atay, keskin siyasi öngörülerini, canlı öykü anlatımıyla harmanlayan yazı biçemiyle bilindi. Cumhuriyet’le birlikte Türkiye’nin biçimlendiği yıllarda, kamuoyunun bilinçlenmesine yapıtlarıyla katkı sunan önemli bir aydın olarak yer aldı.

    Yapıtları

    Gezi

    Faşist Roma, Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makedonya (1930)
    Denizaşırı (Brezilya, 1931)
    Yeni Rusya (1931)
    Moskova-Roma (1932)
    Bizim Akdeniz (1934)
    Taymis Kıyıları (1934)
    Tuna Kıyıları (1938)
    Hind (1944)
    Yolcu Defteri (1946)
    Gezerek Gördüklerim (Gezi kitaplarından seçmeler, 1970)

    Anı

    Ateş ve Güneş (1918)
    Zeytindağı (1932)
    Atatürk’ün Bana Anlattıkları (1955)
    Mustafa Kemal’in Mütareke Defteri (1955)
    Çankaya (M. Kemal’in hatıralara dayanan hayatı,1961)
    Batış Yılları (1963)
    Atatürk’ün Hatıraları: 1914-1919 (1965)
    Atatürk Ne İdi? (1968)

    Fıkra

    Eski Saat (1933)
    Niçin Kurtulmamak (1953)
    Çile (1955)
    İnanç (1965)
    Kurtuluş (1966)
    Pazar Konuşmaları (1966)
    Bayrak (1970)

    İnceleme

    Başveren İnkılâpçı Ali Suavi (1954)
    Babanız Atatürk (1955)
    Atatürkçülük Nedir? (1966)

    Roman

    Roman (1932)